Köy öğretmenliğinden Yeşilçam efsanesine: Şener Şen’in film gibi öyküsü! Türk Haber Magazin’e özel röportaj

HomeMAGAZİN

Köy öğretmenliğinden Yeşilçam efsanesine: Şener Şen’in film gibi öyküsü! Türk Haber Magazin’e özel röportaj

[responsivevoice_button voice="Turkish Female"]

Türk haber Magazin - Türk sinemasının usta ismi Şener Şen, 21 Aralık’ta 83 yaşına giriyor. Köy öğretmenliğinden Yeşilçam’ın zirvesine uzanan bu yo

Paylaş:
Türk haber Magazin – Türk sinemasının usta ismi Şener Şen, 21 Aralık’ta 83 yaşına giriyor. Köy öğretmenliğinden Yeşilçam’ın zirvesine uzanan bu yolculuk; azmin, emeğin ve inancın en güzel örneklerinden biri. Biz de bu büyük ustayla geçmişten bugüne uzanan hayat hikâyesini, sinemaya ve hayata dair düşüncelerini konuştuk.

Söyleşi: Türk Haber Magazin Röportaj: Habib Aytekin

Türk Haber Magazin: Şener Bey, sizi hep sahnede güçlü, olgun karakterlerle tanıdık. O yılları nasıl hatırlıyorsunuz? Şener Şen: Benim hayatımda hiçbir şey kolay olmadı. Okulda sınıfta kalırdım, fabrikada çalıştım, köyde öğretmenlik yaptım. Köyde çocuklara okuma yazma öğretirken bile, içimde hep bir sahne heyecanı vardı. Belki de o çocukların gözlerindeki merak, benim oyunculuk sevgimin ilk yansımasıydı. Türk Haber Magazin: Sinemaya geçişiniz nasıl oldu? Şener Şen: Tiyatroya, İstanbul Şehir Tiyatroları’nda başladım. Her küçük rol, bir büyük rolün provasıydı benim için. Türk Haber Magazin: “Hababam Sınıfı” ve “Badi Ekrem” karakteriyle herkes sizi tanıdı. O dönem sizin için ne ifade ediyor? Şener Şen: “Badi Ekrem” hayatımın dönüm noktasıydı. Ertem Eğilmez bana güvenmese, belki bugün hala figüran olarak kalabilirdim. O filmle birlikte halk beni tanıdı. Kemal Sunal’la, Halit Akçatepe’yle, Adile Naşit’le aynı sette olmak çok şey öğretti. Biz sadece güldürmüyorduk; insanların hayatına dokunuyorduk. Türk Haber Magazin: 1980’lerin ortasında “Namuslu” filmiyle farklı bir çizgiye yöneldiniz. Şener Şen: Evet, artık halkın gözünde uyanık, dolandırıcı tiplemelerle anılmak istemedim. “Namuslu”, o anlamda benim yeniden doğuşumdu. Türk Haber Magazin: 1996’da “Eşkıya” ile Türk sineması yeniden canlandı. O film sizde nasıl bir iz bıraktı? Şener Şen: “Eşkıya”, sadece bir film değil, bir dönüm noktasıydı. Yavuz Turgul’la çalışmak büyük bir mutluluktu. O, karakterin özünü bulmayı bilen nadir insanlardandır. Eşkıya’daki Baran karakteri, geçmişiyle hesaplaşan bir adamdı. Filminde canlandırdığınız öğretmen Nazım karakteriyle Altın Portakal kazandım. Şener Şen: Nazım, bana öğretmenlik yıllarımı hatırlattı. 42. Antalya Film Festivali’nde En İyi Erkek Oyuncu ödülünü aldım. Türk Haber Magazin: Televizyon izleyicisi sizi “İkinci Bahar” dizisinde de çok sevdi. Türkan Şoray’la ekranda buluşmak nasıldı? Şener Şen: “İkinci Bahar”, hayatın sıcak yüzünü bana yeniden hatırlattı. Türkan Hanım’la oynamak büyük bir mutluluktu. Biz orada bir aşk hikâyesi değil, insani bir dayanışmayı anlattık. Seyirci o samimiyeti hissetti ve dizi yıllar geçse de unutulmadı. Türk Haber Magazin: Bugün dönüp baktığınızda, sizi en çok mutlu eden şey nedir? Şener Şen: Ödüller, şöhret elbette güzel şeyler. Ama benim için en büyük ödül, insanların bana duyduğu saygı. “Siz bizim çocukluğumuzsunuz” demesi, her şeyden değerli.

Türk Sinemasının Vicdanı: Şener Şen

83 yaşına yaklaşan usta oyuncu, hala aynı tevazu ve zarafetle anılıyor. Onun hikâyesi yalnızca bir oyuncunun değil, emeğin, inancın ve dürüstlüğün hikayesi, Türk Haber Magazin’de…

TürkHaberMagazin sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.