İstanbul Arkeoloji Müzesi – Özkan YILDIKO

HomeSANAT

İstanbul Arkeoloji Müzesi – Özkan YILDIKO

Türkiye'nin En Eski Müze Binası, İstanbul Arkeoloji Müzesi İstanbul Arkeoloji Müzesi Bugün seni tarihin tozlu raflarını aralamaya götürüyoruz. Günüm

Paylaş:

Türkiye’nin En Eski Müze Binası, İstanbul Arkeoloji Müzesi

İstanbul Arkeoloji Müzesi

Bugün seni tarihin tozlu raflarını aralamaya götürüyoruz. Günümüzde hala popülaritesi devam eden mitolojik hikayelerin ve tüm yaşanmışlıklarıyla mermere can verdikleri, Türkiye’nin müze olarak inşa edilen en eski binası olan İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde ağırlıyoruz. İstanbul’da nereler gezilir, denildiği zaman akla ilk gelen yerlerden bir tanesi Arkeoloji Müzesi’dir. İçinde 1 milyondan fazla eserle hem ülkemiz hem de dünya tarihi açısından çok önemli bir yere sahip. Özellikle 1881 yılında Osman Hamdi Bey’in müze müdürlüğüne atanmasıyla birlikte Türk müzeciliğinde devrim niteliğinde yenilikler ve gelişmeler yaşandı. Lagina Hekate Antik Kenti, Myrina Antik Kenti, Kyme Antik Kenti ve Nemrut Dağı gibi önemli bölgelerde kazı çalışmaları yaptı ve burada çıkartılan değerli eserleri bu müzede topladı. Lübnan dolaylarında 1887 – 1888 yılları arasında yaptığı çalışmada Krallar Nekropolü’ne ulaşan Osman Hamdi Bey 22 adet kral lahdinin ortaya çıkmasına katkıda bulundu.

Büyük İskender Lahdi

25 ton ağırlığında mermer ve özel boyalar kullanılarak tasarlanmış. Lahdin sağ tarafında Persler ve Yunanlar arasında yer alan savaş sahnesi resmedilmiş. Büyük İskender sağ alt tarafta atının üstünde ihtişamlı kabartma ile çizilmiş olup, Yunanlar pelerin ve tunik giymiş ve Pers askerlerinin ise pantolonlar, uzun kollu gömlekler ve sadece gözleri ve yüzlerinin bir kısmı açıkta kalacak şekilde başlıklar giydiği göze çarpmaktadır. Fenike ve Suriye kapısını açan Issos Savaşı’nın resmedildiği düşünülüyor. Lahdin diğer tarafında ise dostluk içinde yapılan bir av sahnesi canlandırılmış. Makedonlar ve Persler dostane bir şekilde geyik, aslan ve panter avı sahneleri resmedilmiştir. Boyaların bir kısmının uçması nedeniyle bu lahde özel boyanın hazırlanarak restore edilmesi 25 yıl sürmüştür.

Tabnit Lahdi

Astarte rahibi ve Saydalılar kralına ait lahidtir. Lahdin üstünde, “Ey benim mezarımı bulan kimse her kim olursan ol benim lahdimi açma ve benim huzurumu bozma. Lahdimde ne gümüş ne altın ne de define vardır. Yalnız başıma yatmaktayım. Benim tembihimi tutmaz, bana mezar olan bu lahdi açar ve huzurumu kaçırırsan, yaşayan insanlar arasında ve güneş altında nesilden ve nesepten mahrum kal ve ölüler arasında yer bulma. Her kim benim lahdimi açarsa bu dünyada ve öteki dünyada huzur bulmayacak.” yazısı yer almaktadır.  Osman Hamdi Bey başkanlığındaki Türk Arkeoloji Heyeti, Kral Tabniti yerinden oynatır ve lahdi mezardan çıkartır. İstanbul’a getirerek müzeye koyarlar ve onu cam bir muhafaza içinde sergilerler. Yaptıkları bu iş dolayısıyla heyetten kimseye hiçbir beddua olmaz.

Ağlayan Kadınlar Lahdi

Sayda Kral Nekropolü 3 numaralı mezar odasında bulunmuştur. (İskender Lahdi ile aynı mezar odasında ) Roma döneminden önceye ait olup, işçiliği ile dünyanın en önemli lahidlerinden biri sayılır. Hellenistik dönem eseridir. Sayda’lı bir zengin için yapıldığı tahmin edilmektedir. Lahdin üzerinde 18 farklı pozda yas tutan kadın figürü işlenmiştir.

İçerisinde yapıldığı döneme göre muazzam bir işçilik ile tasarlanmış olan heykeller gözlerinizi kamaştıracak ve sizi tarihin tozlu sayfalarına götürecek. Dizilerde ve filmlerde gördüğünüz antik dönem  hükümdarlarının, mermerlere ince işçiliklerle işlenmiş halini gördüğünüz zaman tarihe yeniden tanıklık edeceksiniz. Döneme ait gündelik eşyaları gördüğünüz zaman o periyotları kafanızda çok daha güzel bir şekilde canlandıracaksınız. Büyüsünün kaçmaması için sadece belirli görselleri ve eserleri paylaştık. Müzenin yerini bulabilmen için aşağıdaki linke tıklayabilirsin. Şimdiden keyifli ve güzel bir gezi diliyorum.

Rotan mutluluğa çıksın.

Özkan YILDIKO

1yol1hikaye

İstanbul Arkeoloji Müzesi Konumu :

https://maps.app.goo.gl/Vnieqz5ZHF1pbrix6

YORUMLAR

WORDPRESS: 0
    DISQUS: 0